Sayfalar, 1,2,3,4,5,6

16.02.2010

Kendini Unutturmayan Yazılar /Yaşar Kemal RÖPORTAJI _Abbas Sayar

Bu Diyar Baştan Başa, Yaşar Kemal’in 1950’lerdeki gezi notlarından oluşan eseridir. Usta yazarımızın yazdığı yurt röportajlarından biridir. Yazarımızın yolu –bu gezi bağlamında- Yozgat’a düşer. Ve genç bir edebiyat sevdalısından söz eder eserinin bir yerinde Yaşar Kemal. Der ki:
“Yozgat'ta Cumhuriyet'in muhabirini buldum. Genç, kültürlü bir arkadaş. Yozgat'ını da seviyor. Adı Abbas Sayar. Yakında bu isim altında çok güzel hikâyeler okuyacağız.”
*
Bu röportajın “Abbas Sayar”lı bölümünü, Mizah Ve Şiir Dostlarıyla paylaşalım:

ORTA ANADOLU’DA
EN SAĞLIKLI İNSANLARIN ŞEHRİ: YOZGAT

Bozkır ıssız. Uzaktan bir göl göründü. Bozkıra elişi kâğıdı gibi yapıştırılmış. Yanında Malya Devlet Çiftliği var. Uzun bir yol gidiyor. Toprak damlı köyler geçtik. Nakışlı önlüklü kadınlar evlerin önündeydiler. Otobüsün üstü rüzgârlı. Toz duman da yok. Yani şu düşmek, parçalanmak tehlikesi de olmasa otobüsün üstü bir âlem. Türküler gırla gidiyor. Bizim toprağını satan köylü var ya, o da eli kulağa attı. Bir hoş sesi var ki.. Bir de yanık söylüyordu. Yüzü, hani delikanlı konuşurken hep yere eğilmişti. Kederliydi. Yüz o yüz değil şimdi. Açıldı, gülümsedi, hep gülümseyen bir yüz. Işıklı. Deminki keder nerede, bu yüz nerede? Bu yüze, bu güleç yüze hiç keder uğramamış dersin.

Çiçekdağı’nı geçtik. Şirince bir kasaba. Sonra bir köyde durduk. Hani sığırcıklar vardır ya... ak benekli, yeşile çalan karanlıkta bir kuş. Tarlalarda olur her zaman. Sürülürken tarlalar, güren güren iner kalkar sığırcıklar. Yuvaları tarlalardadır. Köye inemezler, işte ben bu durduğumuz köyün damlarında sığırcık gördüm. Yüzlercesi inip, yüzlercesi kalkıyordu. Yuvaları saçakların altı.

Yerköy'e geldik. Orada araba değiştirmek lâzım geldi. Yerköy'le Yozgat arası otobüs buldum. Bu sefer içine bindim. Yol iyi yol, Yozgat'a geldik. Yozgat yeşillik. Bir koyağın içinde. Girerken şehre, sağ yanda, yamaçta koyu bir yeşillik çarpıyor göze.

Yozgat'ta Cumhuriyet'in muhabirini buldum. Genç, kültürlü bir arkadaş. Yozgat'ını da seviyor. Adı Abbas Sayar. Yakında bu isim altında çok güzel hikâyeler okuyacağız. ilk işim Abbas'a sağ yandaki koyu yeşilliği sormak oldu.

«Orman,» dedi. «Yozgatlılar ona gözleri gibi bakar, istersen gidip dolaşalım.»

Bir araba bulduk. Yozgat'ta epeyce fayton var. Bütün Orta Anadolu şehirlerinde o güzelim faytonlar hâlâ rağbette. Yola düştük. On beş dakika sonra ormandayız. Püfür püfür bir yel esiyor.
Abbas diyor ki:
«Gezdin bilirsin. Şu bozkırda Yozgat gibi havası güzel bir şehir gördün mü? Yoktur. Olamaz da, Yozgat'ın cennetliği bundan... Bu orman olmasa Yozgat'ın, bu çukurunda oturulmazdı. Eskiler söylerler, şu Yozgat'ın dört bir yanı ağaçmış... Kese kese bu kadarcık bırakmışlar... Bir zaman gelmiş ki Yozgatlının aklı başına gelmiş. Şimdi bu ormanın bir dalına, yere düşmüş bir yaprağına bile kimse dokunamaz-»

Keşke Yozgat'ın dört bir yanındaki ormanı da kesmeseymişler. Bozkırın ıssızlığından, yalnızlığından, kurağından çıkınca, bir bahçe, büyük bir bahçeye girmiş gibi olurduk. Bozkırın bahçesi... Ne güzel olurdu. Gene güzel ama, az. Orman İşletmesi bu küçücük ormanın etrafını ormanlamaya karar vermiş. N'olur bir an önce başlasalar bu işe. Bunu Abbas’a söyledim. Uğraştıklarını bildirdi.
(...)
Ormandan akşama doğru Yozgat'a indik. Yozgat'ın en görülmeye değer yapısı muhakkak ki Çapanoğlu camii... Yeni bir cami ama çok güzel, Derebeylerden Çapanoğlu yaptırmışmış... Yakınlardaki eski harabelerin taşlarından yapılmış...

Yozgat gün geçtikçe küçülüyor. Nedense... Yozgatlılar diyorlar ki, zengin olan Yozgatlı bırakıp gidiyor. Birinci Dünya Savaşından önce şehrin nüfusu kırk bini geçkinmiş. Şimdi on bin kadar. Eskiden Orta Anadolu'nun ticaret merkezlerinden biriymiş. Şimdi kendi kendisine bile yetmiyor.

Tarlaları verimsiz. Şöyle dişe dokunur hiçbir gelir kaynağı yok. Bu Yozgat'ın hâli nicolacak bilmem. Yozgatlılar da bu telâşta. Fabrikalar yapılabilir Yozgat'a... Ne bileyim ben bin türlü şey yapılabilir. Meselâ Yozgat'ın çamlığı bir sayfiye yeri olabilir. Ankaralılar, bozkırı seven İstanbullular yazlarını orada geçirebilirler. Değer. Yozgat yurdumuzun en güzel havası olan yeri. Şundan da belli ki Orta Anadolu'da ben en sağlam yapılı, en sıhhatli insanları Yozgat'ta gördüm.
......................... Yaşar Kemal
--------------------------------------------------------------------------------
kaynak_Yaşar Kemal, Bu Diyar Baştan Başa, Cem Yayınevi, İstanbul, 1976, s.479-482.
Photobucket