sevdakâr çelik*
Suat YALAZ ustanın KARAOĞLAN'ı
bu ay (Haziran 2010) 50 yaşına basıyor.
Çizgi dünyasına
karikatürle giren ve sonrasında KARAOĞLAN çizgi romanıyla bir döneme damgasını vuran Suat YALAZ ustamız, 26.06.2010 Perşembe günü Fatih ALTAYLI’nın
“TekeTek” programı aracılığıyla konuk oldu evlerimize.
Onca yaşına karşın
“yaşam heyecanını” yitirmeyen bu büyük ustayı; mutlulukla izledik, içimiz aydınlandı, anılarımız tazelendi.
*
"Pulları basılan, filmleri çekilen, TV dizisi olan kült çizgi roman Karaoğlan; bu ay 50 yaşına basıyor."
1960 yılında siyah beyaz olarak basılan Karaoğlan dergisi; çok geçmeden; yabancı çizerlerce hayat bulan Tom Miks, Teksas, Zagor, Kinova gibi çizgi romanların tahtına oturdu. Siyahbeyaz Yeşilçam filmlerinin izlendiği sinema önlerinde değiş tokuş edilerek elden ele dolaştı. Çok sevildi...
"7'den 70'e her yaş grubundan okuyucusu oldu"...
İnanılmaz gibi gelebilir, lakin; Ayhan Işık, Orhan Günşiray, Eşref Kolçak, Yılmaz Güney'e özenip
"rol kesen" afili delikanlılar arasında /
Karaoğlan usulü racon kesenlere de rastlanıyordu o kadim tarihte...
*
Kimi gazetelerde tefrika olarak da yayımlanan Karaoğlan'ın -dergicilik bağlamındaki- ikinci çıkışı, 1980'li yılların başıdır. Hayatımıza iyiden iyiye televizyon da girmiştir . Ancak onun sadık dostları, Karaoğlan'ın tefrika edildiği gazetenin tirajını 30 binden 130 bine fırlatabilmiştir...
Şurası da açıktır ki, onun maceralarını okuyanlar arasında, çizgiye gönül verenler ve heyecanlarını "çizgi roman" yaratmaya evirenler de olmuştur. Nitekim Sezgin BURAK, Suat YALAZ ustanın açtığı yolda ilerleyip, kendine alan yaratan önemli isimlerden biridir.
Kırk yıl önce Fransa'ya yerleşen Suat Yalaz, Karaoğlan'ı Fransızlar'ın da kahramanı yaptı.
KEBİR adıyla ve Fransızca yayınlanan
KARAOĞLAN; Fas, Tunus, Cezayir, Kuzey Afrika ve Kanada'da büyük beğeniyle karşılandı.
*
İşini tutkuyla yapan Suat YALAZ ustanın
gönüllere taht kurmasının asıl gizi; gönül adamı olmasının ötesinde;
bilgilerini paylaşması, yani
öğreticiliğidir.
Okuyucularını bir
öğretmen duyarlılığıyla aydınlatan, bilgi aktaran, yol gösteren çizgi ustalarından biri de O'dur. Tıpkı; Cemal Nadir, Abidin Dino, Nâzım, Oğuz Aral, Semih Balcıoğlu, Raşit Yakalı (...) gibi...
Biraz düşünürsek göreceğiz ki /
yüreğimizde -gerçek anlamda- özel ve önemli yere sahip olanlar; eserlerini hap gibi yutturmak yerine, izleyicisine yol yordam gösterip, el uzatanlardır.
Kısaca, gerçek ustalar; gönül kazanmaya yatırım yapıyor hep.
Oğuz ARAL'ın GIRGIR'daki "Çiçeği Burnunda Karikatürcüler" köşesi,
Semih BALCIOĞLU ve
Raşit YAKALI'nın ÇARŞAF'taki "Karikatür Okulu" / bilgiyi okuyucularla
paylaşmaya en güzel örneklerdir.
O değerli ustaları unutulmaz kılan işte bu
özverili tutumlarıdır.
*
1980'li yılların haftalık
KARAOĞLAN dergisinde de benzer bir tutum içindedir
Suat YALAZ.
Oğuz ARAL'ın "Çiçeği Burnunda Karikatürcüler" sayfası gibi, O'nun da
ÖZEL ULAK sayfası vardır.
Çizgi roman gibi onca zahmetli bir uğraşa soyunmak yetmezmiş gibi; okuyucularına
"titizlikle, incelikle" bilgi aktarmıştır bu sayfadan. Üstelik, hiçbir okuyucusunu ıskalamadan... Ve üstelik uzaklarda / Fransa'da yaşadığı ve iletişimin bu denli kolay olmadığı bir dönemde, ülkemizdeki sevenlerine ses ulaştırmıştır.
Dememiz o ki / KARAOĞLAN'ın "ÖZEL ULAK" sayfası, işte böylesine saygın bir amaca hizmet etmiştir. (
Bilgi edinilmesi ereğiyle, ÖZEL ULAK sayfasının geniş bir örneğini aşağıda paylaşıyoruz.)
Önemli bilgileri okuyucusuyla paylaşırken "Özel Ulak"ın kısıtlı alanının dışına da çıkmayı gereksinmiştir değerli Ustamız... Örneğin, "RESİMLİ ROMAN ÜZERİNE" bilgi aktarırken,
-belki de dergi formatının dışına çıkarak- ayrı bir sayfayı gözden çıkarmıştır.
( "Biz Bize" sayfasının bir örneği aşağıdadır.)
*
*
"TekeTek programında Suat Yalaz ustamızı izlerken anılarımız tazelendi." demiştik.
Öyle de oldu: Kitaplığımın rafları arasında nicedir sessizce dinlenen Karaoğlan ciltlerini indirdim.
Bir arşiv belgesi, handiyse unuttuğum kimi şeyleri anımsamamı sağladı:
1980'li yıllar... GIRGIR'a mizah öyküleri yazdığımız, dönemin mizah dergilerine karikatürler gönderdiğimiz yıllar... ve tutup KARAOĞLAN'a da çizimler göndermişiz.
(Aşağıda, siz değerli dostlarla paylaşmış olayım.)
*(Şimdi içimizden;
"hey gidi günler, hey!" demekte olduğumuzu
:) da yazayım, bari tam olsun.
)
*
Dememiz şudur:
Emekleri unutulmaz değerli ustalarımızın yazıp çizdiklerini (
dergilerini)
salt "vakit öldürmek" için okuyup
/izlemedik. Onlardan çok, ama çok şey öğrendik.
Bilgilerini /
"bilgece ve incelikle paylaşmakta da usta olan" sevgili ustalarımızı;
saygıyla, derin sevgilerle yad ediyorum.
Sevdakâr ÇELİK
28.o6.2o1o
*
*