Sayfalar, 1,2,3,4,5,6

22.05.2010

sevdakâr çelik /* DANNY KAYE, BİLİNÇALTI VE BENZERLİK ÜZERİNE…
Mizah ve Şiir’in siz değerli dostları, gözümüz ve kulağımız oluyorsunuz çoğu kez. Birçok konuda paylaşım ve katkıda bulunuyorsunuz. Aktif izleyici olmayı pasif izleyici olmaya yeğleyen bir tutumun sonucudur bu. Kutluyor ve teşekkür ediyoruz.
Değerli Eğitimci İhsan Sarıyar’dan, yaklaşık dört hafta önce ulaşan bir ileti; bizim de dikkatimizden kaçmayan bir haberi işaret etmekteydi. “Benzerlik” konusuydu değinilen. Yetmedi, Gazeteci Türkiz Tosun da aynı konuya değinince, iki çift laf etmeyi gerekli gördük.
***Lakin öncelikle, dostlarımızın, yaşam serüveni içinde zaman zaman anımsayıp, ola ki hesaba katacakları bir örnek var… –sohbet babından- paylaşmak isteriz:
*Başrolünü, sempatik ve ünlü şovmen Danny Kaye’in oynadığı –o filmin üzerinden- kırk yılı aşkın bir süre geçse de, belleğimizde yer edinen bir sahnesi vardır.
Danny Kaye, -rol gereği- yetenekli ve çok ünlü bir müzisyendir. Piyano resitali vereceği salonu, seçkin müzikseverler doldurmuştur. Kendinden fazlasıyla emin ve mağrur bir edayla, piyano başındaki tabureye oturur Danny Kaye. Kendi eserlerini seslendirecektir… Piyanonun tuşlarına dokunur ve müzik başlar. Fakat çok geçmeden ortalık karışır. Yuhalanır Danny Kaye. Ele geçen ne varsa, üzerine fırlatılır. Şovmenliğine yaraşır komikliklerle sahneden kaçsa da Kaye, ummadığı tepki karşısında oldukça şaşkındır. Oysa KENDİ eserlerini pek de başarılı bir biçimde icra etmiştir. Peki, bu tepki niyedir?
Niyesi şu:
Meğer ki, -kendininmiş gibi icra ettiği eserler- başka müzisyenlerden dinleyip çok etkilendiği ve bilinçaltına yerleşen eserlermiş.
Sempatik Danny Kaye’in yeni şaşkınlığı ise, henüz fark ettiği bir durumla ilgilidir: O, bilinçaltının azizliğine uğramıştır.
* ***Hayatı, adım adım öğrenerek kişilik gelişimini tamamlayan çocuklar ve gençler; taklit ve kopyadan da –insan doğası gereği- yararlanmaya çalışırlar. Ebeveynlerinin imzalarını taklit ederler örneğin. Kendilerine rol modeller seçerler. Özentiye açıktırlar.
Çocukluk ve ergenlik döneminde rastlanan “taklit, kopya, özenme” girişimlerine / bilgi sahibi ve deneyimli yetişkinlerin, hoşgörü ve bilinçle yaklaşmaları pedagojik gerekliliktir. Yöntem doğru olunca, sonuç da yararlı olacaktır.
Danny Kaye filminde işaret edilen “bilinçaltı yanılması” da insan hallerindendir. /Böyle bir olasılık da –benzer konulara- yine hoşgörü ve bilinçle yaklaşılmasını / kuşkusuz şart koşmaktadır.
***
(Bu konudaki yaklaşımımızı, geçmiş zaman içindeyeri geldiğinde- kayda girmiştik.)
Photobucket
*
1986 yılından başlayarak; basın ve
internet yoluyla izleyicisine ulaşan Özet ve sonuç olarak:Elimizde tatmin edici veriler olsa da, “benzerlik” mevzuuna önyargısız ve insan aklının sınırlarını hesaba katarak yaklaşmaktayız. Konuya “bilinçaltı yanılması” diyerek giriş yapmamız da bu nedenledir.
Ve mümkün olduğunca –her konuda olduğu gibi- bu konuya da geniş perspektiften bakmaktayız.
Açıktır ki, eserimize benzerliği olan bir çalışmaya işaret edilse de / kimseyi zan altında bırakmak ve yaftalamak gibi bir niyetimiz yoktur.. Asıl niyet ve çabamız, dikkatli izleyicilerimizin gündeme getirdiği “benzer eser” konusuyla ilgili tereddütleri ortadan kaldırmaktır.
Muhatapların söz hakkı bakidir, yeter ki kullanılsın.
*
(… ve elbette ki –yaşı kemale erdiği halde- sanat eseri klonlayıcılığını ve kalpazanlığını kendine meslek edinenleri, bu esasların dışında tutmaktayız. Alkışlayamayız. Çünkü sanat eseri klonlayıcılığı ve kalpazanlığı, kendi problemini kendi içinde taşıyan özel bir durumdur.)
Sanat eseri kalpazanlığı ve klonlayıcılığı yakışıksız şeydir.
Çünkü zaten / güneşi balçıkla sıvamak da olanaksızdır.

“Futbol ve Emzik” adlı karikatürümüzdeki “espriye esas olan simge”nin, Nisan 2010 tarihli enstalasyon sergisindeki bir çalışmada da yer alması, dikkatli izleyicilerimizin gözünden kaçmamıştır. Dikkatin, başarıya götüren yanını düşündüğümüzden ötürü, bu özellikteki kişileri / dostları kutluyoruz.
*
………… sevdakâr çelik

*===============================*=================================*
Photobucket
*
"Futbol ve Emzik" adıyla bilinen  1986  tarihli çalışmamızın enstalasyon formundaki benzerine ilişkin / ve muhatabı zan altında bırakmamaya özen göstererek yaptığımız açıklamaları MİZAH VE ŞİİR Dostlarıyla paylaştık... Konuyla ilgili sözlerimizi de, "Muhatapların söz hakkı bakidir, yeter ki kullanılsın." biçiminde bağladık.
(22 Mayıs 2010)
*
Bu bağlamda, Uğur PAMUK'tan 17 Ocak 2011 tarihli bir ileti aldık.
İzleyicilerimizle paylaşıyoruz.
....... Sevdakâr ÇELİK
18.01.2011
*=============================*========================================*
*
(...) geçenlerde gönderdiğim sergi haberimi (MİZAH VE ŞİİR'de) okurken tesadüfen
benim bir karikatürüm;- dikkatli okuyucumuza teşekkür ederiz,- denilerek kopya mı? Benzermi?
diye verilmiş olduğunu gördüm ..Sonra da muhatabına söz hakkı tanınmış.. Eyvallah..
Futbol: yalancı memedir temalı enstalasyonum Nisan 2010 da 3 boyutlu sergilendi. Ama 2004
yılında yayınlanan ÖZLÜ ÇİZGİLER kitabımda karikatür olarak vardı.(Kaynak:İsmail Kar sitesi)
Aynı zamanda 2000 yılında Çorum da açmış olduğum kişisel sergimde de yeralmıştı.Sonuç
olarak belgelerden de anlaşılacağı üzere kopye değil;benzerdir..Selamlar...
Uğur PAMUK..
17 Ocak 2011 _22:10